Yılmaz - Hakkari'den İstanbul'a Bir Şöhret Yolculuğu

Stok Kodu:
FA-9786054643509
Boyut:
13.5 x 21 cm
Sayfa Sayısı:
264
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-09
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
174,24TL
Aynı gün kargo
FA-9786054643509
83093
Yılmaz - Hakkari'den İstanbul'a Bir Şöhret Yolculuğu
Yılmaz - Hakkari'den İstanbul'a Bir Şöhret Yolculuğu
174.24

Muhsin Kızılkaya, bu biyografik romanda en yakın arkadaşı Yılmaz Erdoğan'ın Hakkari'den İstanbul'a yani şöhrete uzanan hikayesini anlatıyor. Onun aşklarını, özlemlerini, hayallerini, hayatındaki önemli kişileri, yetiştiği çevreyi...
“1985 yılının bir Eylül günü, Kocamustafapaşa'daki evimizin kapısı ürkekçe çalındı. Gelen Yılmaz Erdoğan adında bir çocuktu.“
-Muhsin Kızılkaya-
“Parasızdık. Kimde varsa ondan harcıyorduk. Kirliydik, ter kokuyorduk. Ülke sorunlarını konuşarak sevişmelere yol açıyorduk. Ülkemizi ve tenlerimizi seviyorduk. Beyaz çarşafların üstündeki lekeler, aşklarımızın haritasıydı.
Tarihi geçmiş gazetelerin üstüne seriyorduk neyimiz varsa. Kitaplarımızı, parasızlığımızı, sevdalarımızı, türkülerimizi...
Sonra söndürdük sigaralarımızı ekonomi sayfasının hiç okumadığımız bir köşesine, ayrıldık...
Yürüdü zaman sevdasızlığımızın üstüne...Unuttuk!
Şimdi sonunu bildiğimiz sevişmelere başlamıyoruz artık. Koku bizi uzaklaştırıyor, kokularımız birbirine düşman. Hijyene önem veriyoruz ve çarşaflarımız sakız gibi.
O güzelim lekeler, yüreklerimizde kaldı.“
-Yılmaz Erdoğan-
(Tanıtım Bülteninden)

Muhsin Kızılkaya, bu biyografik romanda en yakın arkadaşı Yılmaz Erdoğan'ın Hakkari'den İstanbul'a yani şöhrete uzanan hikayesini anlatıyor. Onun aşklarını, özlemlerini, hayallerini, hayatındaki önemli kişileri, yetiştiği çevreyi...
“1985 yılının bir Eylül günü, Kocamustafapaşa'daki evimizin kapısı ürkekçe çalındı. Gelen Yılmaz Erdoğan adında bir çocuktu.“
-Muhsin Kızılkaya-
“Parasızdık. Kimde varsa ondan harcıyorduk. Kirliydik, ter kokuyorduk. Ülke sorunlarını konuşarak sevişmelere yol açıyorduk. Ülkemizi ve tenlerimizi seviyorduk. Beyaz çarşafların üstündeki lekeler, aşklarımızın haritasıydı.
Tarihi geçmiş gazetelerin üstüne seriyorduk neyimiz varsa. Kitaplarımızı, parasızlığımızı, sevdalarımızı, türkülerimizi...
Sonra söndürdük sigaralarımızı ekonomi sayfasının hiç okumadığımız bir köşesine, ayrıldık...
Yürüdü zaman sevdasızlığımızın üstüne...Unuttuk!
Şimdi sonunu bildiğimiz sevişmelere başlamıyoruz artık. Koku bizi uzaklaştırıyor, kokularımız birbirine düşman. Hijyene önem veriyoruz ve çarşaflarımız sakız gibi.
O güzelim lekeler, yüreklerimizde kaldı.“
-Yılmaz Erdoğan-
(Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat