“İnsan bilmediğinin düşmanıdır“ yargısı, cinselliğin katı bir tabu olarak değerlendirildiği kimi kesimleri tanımlayan en güzel tespit belki de. Yaratıcı, insanı kadın ve erkek olarak var etmiştir. Onların aralarında cinsellik gibi gizli bir güçle çekiciliği var eden de O'dur. Bu gücün insan fıtratının bir parçası olduğunu ve meşru dairede kullanılması gerektiğini de biz yine Kutsal Kitabımızdan öğreniyoruz. Yaratıcı; “Kaynaşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp, aranıza sevgi ve merhamet var etmesi de O'nun ayetlerindendir. Doğrusu bunda düşünen bir topluluk için ibretler vardır.“ (Rum-30/21) derken bu iki farklı cinsi yaratmasının gayesini de özetlemektedir. Bu duyguyu doğru biçimde kullanmak yerine onu engellemeye çalışmanın, insan fıtratını yok saymakla eş değer olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Bu kitap, cinselliği ayıplı ve günahlı bir hale getirmenin, insanın psikolojik ve sosyal yaşantısını nasıl etkileyeceğini irdeliyor. Ayrıca cinselliğin katı bir yasaklama ya da sınırsız bir özgürlük perspektifinde değerlendirilmesi durumunda ne gibi açmazlara ve sapkın eğilimlere neden olduğunu, farklı zamanlardan ve toplumlardan örnekler vererek açıklıyor.
Elinizdeki eser, çocukluktan başlayarak ergenliğe - yetişkinliğe uzanan süreçte özenli, sabırlı ve itinalı bir şekilde yürütülecek sağlıklı bir cinsel eğitimin ana ilkelerini anlatıyor.
(Arka Kapak)
“İnsan bilmediğinin düşmanıdır“ yargısı, cinselliğin katı bir tabu olarak değerlendirildiği kimi kesimleri tanımlayan en güzel tespit belki de. Yaratıcı, insanı kadın ve erkek olarak var etmiştir. Onların aralarında cinsellik gibi gizli bir güçle çekiciliği var eden de O'dur. Bu gücün insan fıtratının bir parçası olduğunu ve meşru dairede kullanılması gerektiğini de biz yine Kutsal Kitabımızdan öğreniyoruz. Yaratıcı; “Kaynaşmanız için size kendi cinsinizden eşler yaratıp, aranıza sevgi ve merhamet var etmesi de O'nun ayetlerindendir. Doğrusu bunda düşünen bir topluluk için ibretler vardır.“ (Rum-30/21) derken bu iki farklı cinsi yaratmasının gayesini de özetlemektedir. Bu duyguyu doğru biçimde kullanmak yerine onu engellemeye çalışmanın, insan fıtratını yok saymakla eş değer olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Bu kitap, cinselliği ayıplı ve günahlı bir hale getirmenin, insanın psikolojik ve sosyal yaşantısını nasıl etkileyeceğini irdeliyor. Ayrıca cinselliğin katı bir yasaklama ya da sınırsız bir özgürlük perspektifinde değerlendirilmesi durumunda ne gibi açmazlara ve sapkın eğilimlere neden olduğunu, farklı zamanlardan ve toplumlardan örnekler vererek açıklıyor.
Elinizdeki eser, çocukluktan başlayarak ergenliğe - yetişkinliğe uzanan süreçte özenli, sabırlı ve itinalı bir şekilde yürütülecek sağlıklı bir cinsel eğitimin ana ilkelerini anlatıyor.
(Arka Kapak)