İnanma ve davranış kazanma insanlık tarihinin en eski olgularından ikisidir. Bu iki olgu kurumsallaşmada da önceliklidirler. Tevhit inancına sahip dinlerin hepsi ilk insanı ilk peygamber olarak kabul etmektedirler. Yani din insanın dünyada görülmesiyle ortaya çıkmış bir kurum olarak kabul edilmektedir. İlk insan çocuklarına bazı davranışlar kazandırmaya da çalışmıştır. Böylece eğitim etkinlikleri ilk insan yavrusunun görülmesiyle başlamıştır denebilir. Zamanla bu etkinlikler kurumsallık kazanmaya başlamıştır. Yani eğitim kurumlarının da ilk toplumsal kurumlardan olduğu söylenebilir. Hatta ilk eğitim kurumlarının din kurumuyla birlikte ya da yan yana olduğu da kabul edilmektedir. Yani din eğitimi insanoğlunun gerçekleştirdiği eğitim etkinliklerindendir.
Din eğitiminin akademik çalışmaların konusu olması pek eski değildir. Ülkemizde ise geçmişi 40-50 seneyi bulmaz. Bugün İlahiyat fakültelerinde 'Din Eğitimi Anabilim Dalı' ve din eğitimi adlı bir ders bulunmaktadır. Çok kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen, Türkiye'de yapılan ilgili çalışmalar çok hızlı bir şekilde gelişmektedir. Alanla ilgili yazılan kitap ve makale sayısı yüzleri bulmuş, yapılan diğer etkinliklerle de veriler hızla artmaya devam etmiştir.
Bu çalışma, bütün bu birikimlerin ışığında fakültelerdeki bu derslerin el kitabı olarak hazırlamayı amaçlamaktadır. Fakat din eğitimi ile ilgilenen herkesin bir şeyler alması da göz ardı edilemez.
Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde temel kavramlar üzerinde durulmuştur. Birinci bölümde örgün din eğitimi ele alınmıştır. Okullarımızdaki alanla ilgili konular işlenmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde yaygın din eğitimi konuları işlenmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde örgün olmayan-informal din eğitimi ele alınmıştır. Her konu sonunda geniş sayılabilecek içerikte kaynakça verilmiştir. Bu kaynakçadan başta din eğitimi alanında çalışma yapanlar ve konuya ilgi duyanların işlerini kolaylaştıracağı umulmaktadır.
İnanma ve davranış kazanma insanlık tarihinin en eski olgularından ikisidir. Bu iki olgu kurumsallaşmada da önceliklidirler. Tevhit inancına sahip dinlerin hepsi ilk insanı ilk peygamber olarak kabul etmektedirler. Yani din insanın dünyada görülmesiyle ortaya çıkmış bir kurum olarak kabul edilmektedir. İlk insan çocuklarına bazı davranışlar kazandırmaya da çalışmıştır. Böylece eğitim etkinlikleri ilk insan yavrusunun görülmesiyle başlamıştır denebilir. Zamanla bu etkinlikler kurumsallık kazanmaya başlamıştır. Yani eğitim kurumlarının da ilk toplumsal kurumlardan olduğu söylenebilir. Hatta ilk eğitim kurumlarının din kurumuyla birlikte ya da yan yana olduğu da kabul edilmektedir. Yani din eğitimi insanoğlunun gerçekleştirdiği eğitim etkinliklerindendir.
Din eğitiminin akademik çalışmaların konusu olması pek eski değildir. Ülkemizde ise geçmişi 40-50 seneyi bulmaz. Bugün İlahiyat fakültelerinde 'Din Eğitimi Anabilim Dalı' ve din eğitimi adlı bir ders bulunmaktadır. Çok kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen, Türkiye'de yapılan ilgili çalışmalar çok hızlı bir şekilde gelişmektedir. Alanla ilgili yazılan kitap ve makale sayısı yüzleri bulmuş, yapılan diğer etkinliklerle de veriler hızla artmaya devam etmiştir.
Bu çalışma, bütün bu birikimlerin ışığında fakültelerdeki bu derslerin el kitabı olarak hazırlamayı amaçlamaktadır. Fakat din eğitimi ile ilgilenen herkesin bir şeyler alması da göz ardı edilemez.
Kitap dört bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde temel kavramlar üzerinde durulmuştur. Birinci bölümde örgün din eğitimi ele alınmıştır. Okullarımızdaki alanla ilgili konular işlenmeye çalışılmıştır. İkinci bölümde yaygın din eğitimi konuları işlenmeye çalışılmıştır. Üçüncü bölümde örgün olmayan-informal din eğitimi ele alınmıştır. Her konu sonunda geniş sayılabilecek içerikte kaynakça verilmiştir. Bu kaynakçadan başta din eğitimi alanında çalışma yapanlar ve konuya ilgi duyanların işlerini kolaylaştıracağı umulmaktadır.