"… Ne oldu, sen hakim değilsin, Ama bakıyorum yine de yargılıyorsun sözlerinle? Cübbe de ne yakışmış, çok güzel olmuşsun. Peki elindeki kalem neden kırık? Bu moda, ipten kolye güzel, Ben sevmem ama böyle şeyleri Senden hediye ya seve seve takarım boynuma. Peki ama neden bir ucu da tavana asılı? Ve peki neden herkesin oturmak için kullandığı taburenin üzerinde, ayakta duruyorum? Pardon? Tamam tamam anladım, son isteğimi sordun. “Gitme” desem, olmaz mı? Eee o zaman ne bekliyorsun? Al şu üstünde durduğum tabureyi de, Otur, biraz dinlen gitmeden…"
"… Ne oldu, sen hakim değilsin, Ama bakıyorum yine de yargılıyorsun sözlerinle? Cübbe de ne yakışmış, çok güzel olmuşsun. Peki elindeki kalem neden kırık? Bu moda, ipten kolye güzel, Ben sevmem ama böyle şeyleri Senden hediye ya seve seve takarım boynuma. Peki ama neden bir ucu da tavana asılı? Ve peki neden herkesin oturmak için kullandığı taburenin üzerinde, ayakta duruyorum? Pardon? Tamam tamam anladım, son isteğimi sordun. “Gitme” desem, olmaz mı? Eee o zaman ne bekliyorsun? Al şu üstünde durduğum tabureyi de, Otur, biraz dinlen gitmeden…"